İdare Hukuku, Maden Hukuku, Orman Hukuku

Ormanlık Alanlarda Maden Tesisi İzni Başvurusunun Reddi Nedir?

Ormanlık Alanlarda Maden Tesisi İzni Başvurusunun Reddi

Ormanlık alanlarda maden arama, işletme, tesis ve altyapı tesis izinleri için kimlerin başvurabileceği, başvuru şekli, gerekli belgeler ve başvurulacak kurum “Orman Kanunu’nun 16’ıncı Maddesi Uygulama Yönetmeliği” ile düzenlenmiştir.

Yönetmeliğin müracaat başlıklı 4. Maddesinde; maden ruhsatı sahibi veya rödövansçının hangi belgeleri hazırlaması gerektiği ve bu belgeleri hangi Orman Bölge Müdürlüğüne sunacağının usulü gösterilmiştir.

Madencilik faaliyetlerinde bulunmak için izlenilecek süreç oldukça uzun olup; birden çok izin, belge ve rapor temin edilmesi gerekmektedir. Ancak bu yazımızda maden ruhsatı alındıktan sonra maden tesisi için Orman Bölge Müdürlüğü’nün tesis ve altyapı tesis izni başvurusunun reddi durumunu değerlendireceğiz.

Orman Bölge Müdürlüğünün Başvuruyu Reddetmesinin Hukuki Niteliği Nedir?

Orman Bölge Müdürlükleri, Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlıdır. Orman Genel Müdürlüğü tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumudur. Dolayısıyla Orman Bölge Müdürlüklerinin verdiği kararlar idari karar niteliğine sahiptir. İdari kararlar kanunlar ile belirlenmiş istisnalar hariç olmak üzere yargı denetime açıktır. Orman Bölge Müdürlüklerinin verdiği kararların iptali mahkeme denetimi yolu ile mümkündür.

Orman Bölge Müdürlüğünün verdiği kararın gerekçeli olması, kamu yararını gözetmesi ve başvuru sahibine yahut başvuru vekil aracılığı ile yapılmışsa vekile tebliğ edilmesi gerekmektedir. Başvuru yönetmelikte belirtilen usule uygun şekilde yapılmış olmasına rağmen haklı bir gerekçe olmaksızın reddedilir ise; Bölge Müdürlüğünce verilen kararın iptali dava yoluyla istenebilecektir.

Başvurunun Reddi Kararının İptali Hangi Sürede İstenebilir?

Başvuru sahibine yahut başvuru vekil aracılığı ile yapılmışsa vekile, ilgili kararın tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde İdare Mahkemesinde, İptal Davası açılması gerekmektedir. Eğer bu süre kaçırılır ise karar kesinleşmiş olacaktır. Kararın kesinleşmesi halinde iptal davası açılması mümkün değildir. Ancak tekrar başvuru yapılması durumunda başvuru reddedilir ise iptal davasının açılması mümkün olacaktır.

Tekrar önemle belirtmek gerekirse başvurunun reddinin haklı bir gerekçeye sahip olmaması gerekmektedir. Örneğin yönetmelikte belirtilen belgelerin eksik olması nedeni ile reddedilmiş başvuruların iptali mümkün olmayacaktır. Elbette yönetmelik haricinde bir belge eksikliğinden söz edilir ise onu ayrıca değerlendirmek gerekecektir. Benzer şekilde genelge ile başvuru usulünün değiştirilmeye çalışıldığı bir durumda Danıştay ilgili genelgeyi iptal etmiştir.

Maden İzni Başvurusunun Reddi Kararı Hakkında Emsal Kararlar Nelerdir?

Maden ve Orman mevzuatından kaynaklanan idari uyuşmazlıkların temyiz aşaması Danıştay 8. Dairesince yapılmaktadır. Yazımızda bahsettiğimiz Orman Bölge Müdürlüğü kararlarının hangi durumlarda iptal edilebileceği ve hangi durumda iptal edilmediği yönünde emsal kararlar bulunmaktadır. Birkaç örnek vermek gerekirse;

  • Tesis ve altyapı izni başvurusunun reddinin iptali istenmesi halinde; mahkemece söz konusu ormanlık sahanın kullanımı halinde ortaya çıkabilecek zarar ve yararın karşılaştırmasının yapılması ayrıca tesisin ormanlık alan dışına yapılmasının mümkün olup olmadığının incelenmesi gerektiği Danıştay 8. Dairesi tarafından aşağıdaki kararda belirtilmiştir. Verilen bu karar Danıştay’ın yerleşik uygulaması olup, diğer kararlarında da karara atıf yaptığı görülmektedir.

…ormanlık sahada izne konu edilen kamu yararı ile ormanın muhafazasındaki kamu yararının karşılaştırılması yapılmadığı ve yapılacak tesis veya altyapı tesislerinin orman dışında yapılmasının mümkün olup olmadığına ilişkin zaruret halinin varlığına ilişkin somut tespitlere yer verilmediği anlaşılmaktadır.” (Danıştay 8. Daire E:2017/4562 K:2019/1641 T:07.03.2019)

  • Gerekçesiz şekilde yalnızca Orman Genel Müdürlüğün’ün takdir hakkı kullanmak suretiyle reddettiği başvuru, madenin kurulmasının ülke ekonomisine katkı sağlayacağı gerekçesi ile mahkemece iptal edilmiş olup, ilgili karar Danıştay 8. Dairesince onanmıştır.

“..izin raporunda da 6831 sayılı Orman Kanunun 16.maddesi uyarınca söz konusu iznin verilmesinde madenciliğin gelişmesi ülke ekonomisine de katkı sağlayacağından kamu yararı bulunduğu belirtildiği de görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.” (Danıştay 8. Daire E:2018/4242 K:2022/163 T:21/01/2022)

  • Ormanlık sahanın kullanılmasının çevreye ciddi zarar verebileceğinin ve ekolojik dengeyi bozacağının tespit edilmesi durumda ise mahkemece başvurunun reddedilmesi kararı iptal edilmeyecek ve başvurunun reddi kararı kesinleşecektir.

orman alanının yok edilmesi ile birlikte gerek yüzey gerek yer altı suyu akış hızının bozulmasına, ani sellere, dolayısı ile yüzey suyu akışlarının daha hızlı hareket ederek yer altı suyu beslenim dengesini bozacağı, ruhsat alanının tamamı 100 hektar olup 100 hektardaki orman örtüsünün kaldırılması halinde atmosferdeki karbondioksitin bitkiler aracılığı ile oksijene dönüştürülmesinin yok edilmiş olacağı, ormanlık alanların yok edilmesi ile birlikte söz konusu bölgede iklim değişikliği oluşacak olup söz konusu alandaki yağışların azalmasına neden olacağı, bu nedenle söz konusu alanda madencilik faaliyetinin yapılmasının kamu yararına uygun olmayacağı sonucuna varıldığından..” (Danıştay 8. Daire E:2019/9721 K:2021/1891 T:30.03.2021)

Yazar: Av. Ethem Yurdakul